Perşembe, Ocak 31

eski günlere gittim birden. mel ile olan konuşmalarımız falan.
_bobo napoyosan?
_iyiyom sen napoyosan (iyi mi yiyor mu siz karar verin)

şimdi evleneli dikkat ettim de yemek tariflerinden başka birşey konuşmaz olmuşuz. az biraz dedikodu sonra yemek tarifi. oraya gittim bunu yedim buraya gittim şunu yaptım falan. evhanımı olunca hep yemek mi yenirmiş.. he bide hiç oturmazmış insan hakkaten. okuldan gelirdim annem herzaman ;
_ daha hiç oturmadım,ütü yaptım,yemekyaptım,evi sildim blabla.. derdi
bende yani olur mu öle şeey.hadi oldu neden bana söylüyosun afferin mi diyim yani derdim içimden :) ne güzel falan derdm dışımdan :)
ama şimdi allah sizi inandırsın sabahtan beri oturmadım. ütü yaptım evi topladım sildim süpürdüm pazara gttim. birazdan da yemek yapıcam. ve ah işte daa yeni oturdum sayılır. evhanımı olmak buymuş işte. vileda bazen en yakınınız oluveriyor. evde bir reklam havasında daireler çizerek adeta uçarak temzilik yapabiliyorsunuz. sonra mutlu mutlu kameraya dönüp işte bunu seviyorum demek istiyorsunuz. ama belnizin ağrısı buna bile izin vermiyor. ah birde bilgisayar sandalymizin arkası olsa da yaslansam dilediğimce ve reklam havasında tekrar uyuya kalsam falan...
uyku deyince... uyku güzel şey... beraber süper bi ikiliyiz.. :) darısı başınıza...

bu sezen aksu nedir böyle. fabrika gibi maşallah. bu şarkı da çok güzel olmuş. güzelde söylenmiş. valla ya hayret...
birden müzik değişiyor bambaşka oluyor sanki. ama hepsi birbirinin içinde. herşey birbirine uygun. matematiksel formüllerle yapıyor belki de.

Çarşamba, Ocak 30

tamam ayıp birşey ama sesli konuştuklarında duyuyorum napıyım. bilerek dinlemiyorum gerçekten otobüste arkamda oturanları.

_ bişey alacaksm illa ki içlerinden kırmızı olanı seçerim
_ kürt müsün?

genelde kürt yerine çingen falan denir aslında. hani renkli giyinirler ya. bende az değlimdir bu konuda. zaten geçen çiçek alırken çingen abla ile çok ii anlaştığımı söyledi ahmd. sadece pazarlık etmiştim halbuki. yoksa şivemi mi değiştirdim. olamaz herşey ortaya çıktı :)

***

söyle söyleyebilirsen diye bi yarışma çıktı. vokaller başlıyor şarkıya devam ediyorsun falan. ya da kelimeleri tamamlıyorsun. kazanana 50 bin ytl veriyolar. salak bi yarışma belki ama napıyım ya ben kesin kazanırdım. bugün ablamda dedi görmüş te merve kazanır dedim dedi. hakakten kazanırdım ya, gitsem mi :p ama bi ali desideroyu tam bilemedim.

Salı, Ocak 29

Pancakee

pancake yapası geliyor insanın kalkıp hemen. tabi böyle şekilli olmayacaktır ama olsun.
pancaklere özel bi ilgileri var sanırım. buna benzer okadar çok video var ki. çok ilginç. ama hoş. hadi herkes pancake(krep,akıtma) yapmaya.

islamic tişörtçü. hoşmuş :)

31 ocak :)

4 8 15 16 23 42

31 ocak geldi... heyecan yaptım :)

jack ;
We have to go back katee, we have to go backkk...

artık biz de dönmeliyiz...

Pazartesi, Ocak 28

yeni biz...

mel yazmış da "hakkaten" dedim ama içimden. biz çekmiştik ilk ayakkabı fotosu. resmen bi akım başlatmıştık. sonradan bi baktık ki aa ne güzel olmuş ne güzel fikir diye başkalarına denmeye başlamış. ya işte kıymet bilinmiyo ki bu alemde. hem melcim benim yanımda hep ahmd varken seninle ayakkabı fotosu nasıl çekerim. ama en kısa zamnda bi yanyana gelelim de çekelim bari. eski günleri yad edelim...

kurtlar vadisi tarzında bi film başladı. ıı narkoterör mü ne işte. biraz izledik. tamam konusu ilginç. kaçakçılarla paşaların ilikisini farkettiğinde baya bi şaşırıyor insan. ama bazı şeyler diziden kopmaya neden oluyor. meselaa.. silahlar patlıyor karşılıklı. ve sanırsınız ki playstation oynuyorsunuz. ateşler çıkıyor silahtan. ilginç... kurtlar vadisinin de böyle gıcık bi sanei vardı. esas adam şimdi adını unttum heh polat mı ne amerikaya gidiyor ve herheryer ki gökdelenlerin tepesinde falan next&next star reklamları var. biraz düşünmeliler bence. heh bu terörölü dizide bi oşlanmadığım tarafta şu ki ; bi kız var. istanbulda yaşıyor. normal dizi kızı işte. normal konuşuyor öyle bizim gibi. ama babasıyla konuşurken mesela birden şive değiştiriyor. babo diyor babasına falan. bana çok ters geliyor. gereksiz yani. mesela annem dizisinde de milletvekilini oynayan bi adam gene normal konuşurken annesiyle konuşrken şive yapıyor. bence bunlar gereksiz. bilmiyorum gerçek olan şeyler mi ama. gerksiz işte dediğim gibi... sevmedim ve koptum işte dizilerden...

sonracıma... bugün çok güzel bi kurabiye yedim. çok beğendim. tarifi en kısa zamnda sadece burda ve yemekzevki forumda :)
zaman deyince aklıma geldi. bugün semra illa beni sızıntı abonesi yapmaya çalıştı. en sonunda fazla alanlarınkini göndermek üzere adresimi alabildi benden sadece. aslında alabilrdim ama okumuyordum geçmişte. hp poşetiyle kalmıştır evde öylece.isteyemedim işte. ingilizcesi varmış bide. biz entellektüel deiliz öle mel gibin. almadım almam :)
ama çok kıskandım ahmdyi. gitti amazondan kitap aldı. bende şimdilerde araştırma yapmaya çalışıyorum. hangisini alsam diye. cheesecake kitabımı alsam yoksa başka birşey mi karar veremedim. oakdar fazla ki..

birde elif şafak siyah süt okunacaklar arasında ama öncelikle almam gerekiyor.

şimdi gideyim... süt içme zamanı...biliyorsunuz her 10 kadından 2 si mi ne çok tehlikeli durumlar içerisinde. kemik erimesi vb. şeylerden korunmak için hergün süt içmeli. içiyoruz çok şükür...
yemek olsun da bize... yaparız.. :)

...

Nikahlara bi değişiklik getirilmeli bence. ama aslında getirilmiş ve düğünler,kokteyller oluşmuş. Çok kısa sürüyor. gidiyosun onca yol bi bakmışsın bitmiş bile. sadece evet lafzını duyuyorsun ve 5 sn kızla sohbet edebilyosun. hayırlı olun çok güzelsin den öteye geçemiyor tabii bu. Dün de bir nikahtıydık. kendi nikahımızın olduğu yerdeydi. güzel herşey tabii ki ama insan biraz daha fazla görmek istiyor. taa nerelerden gelmişlerdi insanlar benim nikanıma da. burdan herkese teşkkürler. özellikle tabii sevde. taa samsundan benim için gelmişti. ahmd hemşerim tabi gelecek. gelmezse kıyılmazdı zaten diyerek arkadaşıma değer verdi,sevindim :) sağolsun herkes.

Dünden bahsedecektim... nikah öncesi beşiktaşta sahanın altında gibi bi yer var. belediye tesisi. dışarda oturmuştuk önceden. beyaz ferforje gibi sandalyeleri vardı ki çok severiz çokgüzellerdi. hava soğuk olduğundan içeri oturduk bu sefer. çok özenle döşenmiş. ayna kaplıydı tavan üzerinde siyah dallı bir avize. koltuklar kadife ufak ufak.tam bizimde istediğimiz gibi. Allah için çayı da güzeldi. çok küçük bir yer ama içerde bi oda vardı ki özel doğumgünleri için tutulabilir. çok da tatlı olur. fotoğraf göstermeliyim ama makinamı unutmuşum evde. e yeni yeni flickr ruhu geri geliyor npalım.. : )

bugün farkettim de... geçenlerde bi haber okumuştum. fotoğraf makinalarında alım yüzde bilmemne kaç artmış. bunda ki en büyük faktör bence bloglar. ve bununla beraber insanların paylaşmak istemeleri. flickr ya da blog işte. yemek blogu olsun takı olsun isterse hayatını anlatsın. herkes fotoğraf çeker oldu. ki okuduğum bi blogda önceden merakı olmasa da 1 sene içinde gayet güzel fotoğraflar çekenler var. gerçi güzel fotopğraf çekme işi biraz da paraya bakıyor. verdikten sonra parayı herkes düdüğü kolaylıkla çalıyor.
herşeye rağmen güzel birşey bu foto işi. bizde blogdan sonra girdik flickra.güzel günlerdi.
sene 05. ozamanlar buralar sazlıktı. bomboştu ortamlar.

Cuma, Ocak 25

Ne yapsam ne yapsam diye düşnürken fakat süper tarifler bulmama rağmen bugünlük yemek deneme limitimi aşmışken hem leziz olsun hem de kolay olsun diye hindistancevizli kek yapayım dedim. çoğu blogda da vardır hani hazır kekin üzerine yumurta+şeker+h.cezizi+ceviz+sıvıyağ ile yapılan. tam başladım ki vuu kalmamış ki evde hindistancevizi. ne yapayım ne yapayım derken kafadan bişler atmaya karar verdim :) süper oldu inanın ki :)
1 yumurta ve 1 çay bardağı pudra şekerini çırptım. içine kırılmış ama taneleri de kaldı fındık koydum 1 bardaktan biraz azdır sanırım. sonra damla çikolata, bide beyaz damla çikolata koydum. az da süt koydum ama meğer büyük bir hata yapmışım. kek fazla emdi içine karışımı :)
ama gerçekten güzel oldu. unutmadan bi kaşıkta nutella koydum :) gerçi bu kadar şeyi ekmeğin arasına koysanız gene güzel olurdu ya :) olsun bu da güzel oldu.. işte şöyle birşey ;

yemek blogu gibi gözüküyor olabiirm ama değilm haberiniz olsun :)


bide buraya bloglardan yaptığım tarfileri yazayım. çünkü gene aradığımda bulamıyorum o tarifi. en güzeli yazmak.
hazır tartolet kalıpları için güzel bi muhallebi taarifi arıyordum. ahmd hemen istediğinde yapılabilecek birşey buldum. tariften 12 tane tartoleti doldurdum ben. ama daha bol koymak lazım. 8 9 iiydir sanırım. tarif şöyle
1 yumurta
1 çorba kaşığı nişasta
25gr. şeker( 1 kaşık koydum)
150ml. süt (1 su bardağı)
1 paket vanilyalı şeker

*Yumurtayı ve şekeri çırpın, nişastayı ekleyip hafifçe karıştırın. Sütü ısıtın, kaynamasına yakın ateşten alın ve yavaş yavaş yumurtalı karışıma yedirin. Karışımı tekrar tencereye koyup hafif ateşte koyulaşana kadar karıştırarak pişirin. Vanilyayı ekleyin
*Krema soğuduktan sonra tekrar karıştırın ve tartöletlere paylaştırın.

şimdi gitmeliyim...

şükür kavuşturana

Zaman da ne çabuk geçmiş. sanki yıllar oldu. pardon ya hakkaten yıllar oldu yazmayalı. sözdü nişandı evlilikti zor işlermiş. bitti de çok şükür rahata erdik. erdim dimi ? :) çok şükür erdim inan ki :)

tabii kim okur bu blogu o da bi soru ama okunmasına gerek yok. benim şu yazma isteğim körelsin de başka birşey istemem.
Hani düşündüm yemek blogumu açsam? yemekzevkine rakip yemek keyfi yapmak aklıma yatmıştı aslında. ama hep yemekten bahsetmek bana göre değil. :) ne diyorum ben ya :)
yok öyle değil yani bişiler yazmam gerekiyodu ite. yazıyorum vatana millete hayırlı olsun..
gerçi artık tipik bi ev hanımıyım. ki bazı insanlar hani ev hanımı muhabbetini beğenmediklerinden olsa gerek konuşmuyolar bile benle :) ama ama ben öle bildiğiniz ev hanımlarından değilim kuzum.
yemek yapıp temizlik falan yapyorum olabilirm ama inanın ki o salak sabah programlarını hiç hiç izlemedim.
dün komşuya gittiğimde bana seda sayanı meth etti. ne diyebilirdim ki. he he öledir mutlaka falan.
hani derler ya.. kadınların konuşmaya ihtiyaçları olur işte bütün gün yanlız kalırlar ve eşleri geldiğinde onlarla bol bl konuşurlar ama bu konuşmaya hasret olduklarındanır. tabi eşlerine bu dırdır olarak gelebilir o ayrı bi konu. işte. tam da bunu yaşıyorum. ama kendi üzerimde değil. komşum yılların vermiş olduğu sıkıntıyı benimle paylaşıyor. düüncesi ayrı ayrı duracağımıza evlerde gel bana kahveye gel bana çaya. tamam canım iyi bişey gideyim o da gelsin ama insan bazen sıkılıyor. işte dediğim gibi yılalrın birikimi var. ve konuşmayı da çok sevince. ben hı hı ya öle mi demekten yoruluyorum. ne burcu caba komşum. olayları o kadar ayrıntılı ve tekrar tekrar anlatıyor ki.. :)
ama ii insanlar canım. hle kedileri süper. eve kedi alma isteğimi onunla geçirmeye çalışıcam inşlh.
şimdi blog insanı modelinden çıkıp ev hanımı halime bürünmeliyim. akşam için yemek yapılmalı...

 
web analytics
nolmuş?