Perşembe, Eylül 18

hep gittik hep gittik. bugün bana gelecek kayınvalidemler. herşeyim hazır. bi tek pilavım kaldı. hele bi sofram dolsun da fotolarla uğraşırım belki. makinalardan o kadar uzak kalmışım ki nerde olduğuna dair bi fikrim bile yoktu. geçen arabada buldum ikisinide. işe de yaradı gerçi. geçen pazar gene bi iftara gidecektik taa gebzeye. e gündüz iş de yok( gerçi iş çok yapan yok) napalım npalım.. yuşa tepesine gidelim dedik. uzak mı uzak ama çıkalım işte derken öğle namazında anca çıkabildik. tabi günlerden pazar. ana baba gününü aşmış bi gün, anababa, ananebabanne, toruntorba. hepsi orda. e tabi arabayı park edecek yer bulmak zor. bulsan da saatler geçeceğinden ve kıt bi zaman da gittiğimizden giremedik. aşağıdan doğru dua okuduk. bi daha görüşmek üzere dedik inşlh.
ordan ilerde anadolu kavağı varmış. uzun zamandır ahmd meth ediyordu. hakkaten bugüne kadr gitmemiş olduğuma şaşırdım. istanbul mu orası yani diye düşünmeden edemedim. boş bi istanbl görmk çok ilginçti. zaten heryer ufak sahil kasabası havasındaydı. bi sürü turist vb. oruçlu da olmamak lazımdı. güzel balıkçılar vardı. sanırım motorla da gidiliyor. tavsiye ederim. tepe de ki kaleye çıktık. manzara muhteşemdi. marmara bitip karadeniz başlıyormuş. çok hoşuma gitti. keşke daha zaman olsaydı da böle kalenin tepelerine oturmuş turist sevgililer gibi oturup öle bakıp dursaydık. bide tabi keşke fotomakinalarının şarjları bitmeseydi. bi dahakine oldukça hazırlıklı gidelim inşlh.
daha da ilerisi anadolu feneriymiş. fakat acelemiz olduğundan gidemedik ve döndük. giderken sahilden gitmiştik. baya uzundu yol. fakat dönüşte temden bastırıp gelirken yarım saat sürdü yol sadece. şaşırdım. sevindim. ben kızlarla gelirim buralara dedim. ahmd ters baktı :) neyse :))
makinalaar hala arabada olduğundan fotoğraf gösteremiyorum. tabi bu günkü soframın fotosunu çkebilmem için arabadan almam gerekiyor makinaları. bakalım üşenmezsem...
pazar gün de misafirim var. bu haftaya özel bi menu hazırladım ve bu hafta kim gelse aynı şeyi yicek :) tabii ki yenilerini yapıcam :) ama ne yapsam derdi yok. tamamen aynı. hatta mutfakta ki kara tahtamın fotosu iyi gider. 2 kere mantar çorbası 2 kere püre falan yazıyor:)
bugün ilk defa oruç tutamadım. ilk zamanlar daha iyi gidiyordu gibi sanki. sanırım daha çok yiyordum sahurda. ama şimdilerde canım bişi çekmiyor. o yüzden saat 12-1 gibi midem kazınıyor fena oluyorum. belki de tutmamam gerekiyor acıkıyor mu oğluşum bilmiyorum ama depoda bol var diyerek avutuyorum kendimi. umarım iyidir oğlum. bugün alt kat komşum oruç tuttuğumu duyunca salaksıın? dedi :) ama kötü düşünmeyin. rus kendisi pek bilmior ne denir falan. zaten bi anlasam :) bugün yanımda tlfda rusça konuştu daha mı anlaşılırdı sanki :)) neyse.. :) tabii sırf çocuk için dedi. dininde imanında çok şükür :)
dün ev de tek başıma iftar yaptım. ahmdnin şirkette yemeği vardı. ev de çok işim olmasa esleeem seni arıcaktım iftar yapalım beraber diyeee :) ama işim vardı zaman olmadı işte. uf çok yazmışım galiba. en iyisi gidip pilav yapmak. daha sonra görüşüz...
fonda... adı lazım değil baş harfi ben... birileri bi ara baş harfi mer diye şey ettiydi :)
neyse.. bende seniydi :)
ya biri deyince aklıma geldi. hani şmdilerde bi ınternet olayı çıktı biri diye. ya o bizim lafımızdı. biri kelimsini önce biz kullanmıştık ahmdle. hatta hilal ablamla en çok kullanırız. mesela bi iş mi var ortada yapılacak. biri kalksa da çay koysa der mesela ablam. ben de seslenirim. biriiii gelsenee diye. şimdilerde ahmdle de yapıyorz. tabi hep o biri ben oluyorum. olsun da konu şu ki.. telif ücreti almalıyız biz :)

1 yorum:

eslem dedi ki...

:))

bizde de komşu muhabbeti vardır öyle . sofra toplanacak mesela bilmemne ablayı çapır da toplasın der annem :))

beni çağırmadıysan sen gelseydin keşke :)

 
web analytics
nolmuş?