ben yaptım.. ben yaptım...
gün gelecek ben de uçak yapıcam. ama deneme yanılma aşamasındayım hala. azimliyim olacak...
ben yaptım.. ben yaptım...
gün gelecek ben de uçak yapıcam. ama deneme yanılma aşamasındayım hala. azimliyim olacak...
Gönderen
mer
zaman:
17:23
4
muffin
Etiketler:
Mer's Craft
Elif Şafak'tan Pazar yazısı...
O kadar çok ihtiyacımız var ki yepyeni bir söz söylemeye, yepyeni bir söz dinlemeye. Tazelenmeye, yenilenmeye, ataletlerimizden ve çoktan eskimiş benlerimizden silkinmeye. Milletçe bunalttık kendimizi gerginlikler, yanlış anlamalar, kutuplaşmalarla.
Gündemin hızla değiştiği bir ülkede yaşıyor olmak hepimizin ruh halini etkiliyor, şekillendiriyor ve bazen fazlasıyla hassaslaştırıyor. Herkes birisine kızgın ya da kırgın sanki bugünlerde. Bir keyifsizlik, bir moralsizlik ve gerginlik etrafta. Yaşadığımız zamanı çok “farklı” zannediyor, pek benzersiz addediyoruz. Halbuki öyle değil. Yüzyıllar yüzyıllar içinden baktığımızda o kadar da olağanüstü bir durum yok bizim zamanımızda. Halbuki ellerde büyüteç her meseleyi olduğundan daha büyük görerek ve göstererek yaşıyor ve bunu yaparak kendi moralimizi bozuyoruz. Televizyon programlarında, gazetelerde kavga eden edene. Oysa alttan alta, sessiz ama kudretli bir akıntı gibi akarak bizlerle gelen temel bir ihtiyaç var: Yepyeni bir söze duyulan özlem. Siz de duymuyor musunuz bu özlemi, zaman zaman da olsa?
“Kendine gel, yepyeni bir söz söyle de dünya yenilensin. Sözün, öylesine bir söz olmalı ki dünyanın sınırını aşmalı.” Böyle diyor Mevlana. Ben de sözü ona bırakmak istiyorum bu hafta Pazar yazısında.
“Ben bu çalışıp çabalama dünyasında iyi huydan daha güzel bir ehliyet görmedim”, diyor Mevlana. Ve devam ediyor.
“Kimde iyi huy varsa kurtulmuştur. Kimin kalbi sırçadansa kırılmıştır. /
Herkes, önce kendi kusurunu görseydi halini ıslah etmekten gaflet eder miydi? Halk kendisinden gafildir, babam gafil. Onun için birbirlerinin kusurlarını görürler. /
Ben kendi yüzümü göremem de senin yüzünü görürüm. Sen de benim yüzümü görürsün.”
Buna alternatif olarak kendi yüzünü görebilmekten söz eder Mevlana. Kendi kusurlarını seyredebilmekten. Hem bireye hem toplumlara, hem mikro bazda hem makro düzeyde uygulanabilecek bir temel ilke bu. Şimdi şu anda iktidardaki ve muhalefetteki siyasi partiler dahil Türkiye’de nice kurumun ve kişinin ve belki de herkesin şöyle bir durup kendi yüzünü görmeye, kendi kusurlarını gözden geçirmeye ihtiyacı var. Eğer biz bu kadar çabuk geriliyor, toplumsal gerilimlere gark oluyorsak, birbirimizi öteliyor, ötekileştiriyorsak ve bu ruh halini tekrar tekrar yaşıyor yaşatıyorsak demek ki bizlerde, yani hepimizde tekerrür eden hatalar var. Bir şeyleri yanlış yapıyoruz. Mesela tartışma adabını pek bilmiyor, birbirimizi dinlemekten ziyade illa ki ikna etmeye çalışıyor, ikna edemeyince de sinirleniyoruz. Ne yazık ki son derece alışkınız başkalarının kusurlarını sayıp dökmeye ama pek bir isteksiz oluyoruz mesele kendi yüzümüzü görmeye gelince. Halbuki “insan pek büyük bir şeydir. Onda her şey yazılmıştır. Fakat perdeler, karanlıklar, kendisindeki o bilgiyi okumasına meydan vermez.”
“Dünyanın her parçasını seyret; hepsi de geçip gitmede. Bil ki her şey bir yolculuktan gelmiş” diyerek çıkar aşık yola. Karşımıza çıkan her şeyin bir yolculuğu olur da insanın olmaz mı? Tanıdığımız, tanımadığımız herkesin bir hikayesi, bir yolculuğu, şu hayatta bir seyrüseferi var. Bunu benimsemek bireye kıymet vermeyi gerektirir. İnsana. Ademoğlu Havvakızına. Halbuki söylendiği kadar kolay değil bunu yapması. Kolektif yaşam tarzının baskın olduğu ve önyargıların alışkanlıklara dönüştüğü durumlarda belki de en zorudur bireye önem vermek; insanlara “biz” ve “onlar” üzerinden değil, tek tek bireyler olarak bakabilmek, böyle kıymet vermek. Belki de en zorudur şu anda birbirimizi “türbanlılar-türbansızlar,” filancalar-falancalar diye bölmek yerine, herkesi kendi içinde, kendi yolculuğunda ilerleyen bir cevher kabul etmek. Ondaki hakikati aramak. Ondaki hakikate inanmak. Belki de en zoru. Ama gerekli. Elzem hatta. Çünkü dünle beraber gitti cancağızım düne dair ne varsa. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım. Birbirimize bireyler olarak bakıp, farklılıklarımızdan daha az korktuğumuz, daha az şüphe duyduğumuz zaman başaracağız yepyeni şeyler söylemeyi. Hem kendimize hem tüm dünyaya. Türkiye kendini yenileme potansiyeli ve dinamizmi son derece büyük bir ülke. Yeter ki hepimiz durup bir kendi yüzümüze bakalım, başkasınınkine değil. Yeter ki her birimiz az biraz durulup kendi kusurlarımızla uğraşalım başkalarınınkilerle değil.
Gönderen
mer
zaman:
09:55
1 muffin
Etiketler:
Mer'i Haller
Dün çok güzel birgündü. Sabah ahmd'nin yaptığı yumurta ile güzel gün başladı. Yediğim en güzel yumurtalardan biriydi.
en güzel pizzalardan birini yedik akşam üstü. bi nevi doğum günü yemeğiydi :) Kadıköyde dolanıp dolanıp nereye gideceğimie zor karar verip yolda da bir kaç kere fikir değiştirip en sonunda dolmabahçe sosyal tesislerine gittik. nargile çay sohbet üçlüsüyle 4 kişi güzel bi akşam geçirdik.
sonra doğruu fatihe. dönüşte taksici güzel bi oyun yaptı bize. 1 2 ytl oynar dediği yola 2 kat para verip böle gülümsedik.
Sonra mahşer'i cümbüşle güldük, ve ahmd uyudu.
Ama çok güzel birgündü.
Tabii... bazen insan hayal kırıklıklarına da uğramıyor değil. Neden böyle, ne sorun var ki bizde, ya da naptık ki biz gibi sorular tüm yol boyunca beynimizi kemirdi. ama olsun.. biz mutluyuz. kim ne derse desin. ohh...
Gönderen
mer
zaman:
12:12
1 muffin
Etiketler:
Mer'i Haller
Gönderen
mer
zaman:
11:48
1 muffin
Etiketler:
Mer'i Haller
komşuma giderken muffin yaptım. ve çok güzel oldular. mel'in denemek istediği bi kekmiş. denendi ve gerçekten evcinin dediği kadar varmış. baya güzel oldu. beğenmişlerdir umarım. Ahmd'ye bi tane ayırdım. inşlh bi ara gelirse yer :)
muffin cupcake olaylarına daldım bu aralar. hangisini yapmış oluyorum bilmiyorum. sanırım muffin yapıyorum. cupcake olması için bol süse ihtiyaçları var. ve benimde öncelikle eminönüne gitmeye. kuverturdan tut kurabiye kalıplarına, sonracıma şeker hamuruna kadar bi sürü şey almak istiyorum. bakalım. bütçemi hazırlamalıyım...
Bugün cupcake ararken google'da bi site buldum. ve bayıldım. süper bi site. çok mütevazi olmuş bence. gayette prof. sevdim işte.
bide bi site daha beğendim.(ki bu siteyi ahmdye gösterecektim bak ne gzel yapmış eşine diye) kimmiş falan derken. meğer flickrdaki kontaklarımdan birinin eşiymiş. nerden nereyee.. :p
Gönderen
mer
zaman:
20:03
0
muffin
Etiketler:
Mer'i Haller
Gönderen
mer
zaman:
19:28
1 muffin
Etiketler:
Mer'i Haller
Gönderen
mer
zaman:
10:41
6
muffin
Etiketler:
Mer'i Haller
her haftasonu misafir olunca biraz yoruluyormuş insan. ama çok şükür dinlendim. gerçi gene şuan pasta yapmakla uğraşıyorum ama seviyorum ben. yarın kayınvalidemin günü için yapıyorum pasta busefer. cumartesi için yaptığımdan daha güzel oldu pandispanyası. öğrenmeye başlıyorum bu işi. hazırı varken neden yapıyorum ki halbuki dimi? olsun seviyrum işte.
bide kek yaptım pastadan önce. tarfini vereyim...
şimdiii ...
4 yumurta ve 1 bardak kadar tereyağ (eritilmiş) çırpılır.
sonra içine 1 bardak şeker konup iyice çırpılır. bide vanilya tabi...
sonra başka bi yerde 1 bardak un,yarım bardak kakao,az tuz ve kabartma tozu karıştırılır.
sonra diğer sulu karışıma yavaş yavaş eklenir.(elenirse daha güzel)
ben artık un koyduktan sonra çırpmayıp tahta kaşıkla karıştırıyorum.
tarifte kelepçeli kalıpta pişirilmişti. ben vazgeçemediğim muffin kalıplarımda pişirdim.
kalıplara koymadan öcne 2,3 fındık koydum her bir ufak keke. sonrada 175derecede 25 dk sonrada bi 15 dk daha kontrollü pişirdim. süper kabardılar.
unu elemekten bahsettim de.. ikeadan un eleme aleti aldım. süper bişi. kullanması çok zevkli :)ama şuan foto ekleyemeyeceğim. başıma birden çok fena bi ağrı girdi. uzanmalıyım...
Gönderen
mer
zaman:
08:22
6
muffin
Etiketler:
Mer' Dane,
Mer'i Haller
Gönderen
mer
zaman:
14:37
1 muffin
Etiketler:
Mer'i Haller
Gönderen
mer
zaman:
07:47
0
muffin
Etiketler:
Mer's Movie
bir misafir daha geldi geçti. ve maalesef hiç fotoğraf çekemedim (ah tuttu :p) sofranın herşeyi tam olduktan sonra misafirlerin yanında çekmek çok zor oluyor. ne alaka yani? biraz garipseyebiliyor insanlar. ben de çekmedim işte. sadece yaptıklarımı yazayım, başka bi misafire menum olur.
*kabak çorbası
*ıspanaklı tart
*su böreği
*bakla
*hasanpaşa köfte
*pilav
*kedilli pasta
*reçelli kurabiye
ilk defa yaptım ama hasanpaşa köftem güzel oldu çok şükür. yayılacaklarından korkmuştum ama süper durdular. herkes çok beğendi. ehe ehe:) süper gelin oldum :p
Gönderen
mer
zaman:
08:05
0
muffin
Etiketler:
Mer' Dane,
Mer'i Haller
:)) çok gülesim geliyor bu günlerde :)))
Gönderen
mer
zaman:
00:13
1 muffin
Etiketler:
Mer'i Haller,
Mer's Movie
Gönderen
mer
zaman:
10:44
1 muffin
Etiketler:
Mer'i Haller
:)))
turkcell reklamında ki bi selocan der ki;
Gönderen
mer
zaman:
08:00
1 muffin
Etiketler:
Mer'i Haller
aslında yazacağım çok şey vardı. ama daha sonra...
şuan...
pazar günü gelecek olan misafirlerim için menu oluşturmaya çalışıyorum. neyse ki herşey tamam. bakayım dedim yemek bloglarında neler var neler yok. midem bulandı inanın ki.
yani bu kadar kötü fotoğraf koyacaklarsa koymasınlar hiç. mide bulandırıcı fotolar çoğu. bi ıspanak graten aradım sonra ograten.(hangii doğru bilmiyorum ikisi de var nette) midem bunaldı. yapasım gelmedi. halbuki ne kadar severim...
Gönderen
mer
zaman:
08:49
12
muffin
Etiketler:
Mer'i Haller
Gönderen
mer
zaman:
10:45
4
muffin
Etiketler:
Mer'i Haller
Gönderen
mer
zaman:
13:50
4
muffin
Etiketler:
Mer'i Haller